Bilirim
我深知
beş altıyı geçmez
不会多过六个问题
senin kafanın raflarında dizili
在你的心架上
kapalı şişeler gibi sorgular...
像一排软木塞的瓶子...
Sen ki kapkara cahilsin
你的无知,不可救药
herhangi bir
如一个法庭官员!
hukuku düvel profesörü kadar..
Buna rağmen
但即使这样
sana sorsam
要是我问你:
desem ki ben:
「你会怎么办
— «Keçilerimizin
要是
kıvırcık uzun
我们的山羊掉光了它们的长鬈毛;
tüyleri dökülüp,
如果那自它们双乳头的乳房
iki başlı memelerinden
像两道光般
iki kol ışık gibi akan
流出的奶
sütleri kesilirse;
突然停止;
ve portakallarımız,
如果我们国度里的橘子
sönen birer güneş yavrusu gibi dallarında kuruyup,
开始在枝头干枯
kemik ayaklarıyla kıtlık,
如稚弱的星星;
yerli bir kral gibi geçerse toprağımızdan,
还有如果饥荒开始行走
sen ne yaparsın?»
用它骷髅的腿
Bana dersin ki sen:
有如它是我们土地上的土皇帝—
— «İlk ışıklarla ağarmağa başlıyan
你怎么办?」
yıldızlı bir gece gibi
damla damla kaybederim boyamı,
你会对我说,
damla damla solarım...»
「我自己将开始消隐
Bana dersin ki sen:
一点一滴失去我的颜色,
— «Bir Afrika kadınına bu sorulur mu hiç?
像一个星夜
Kıtlık ölümdür bizim için
消隐
bolluk sevinç...»
在太阳的第一道光线里—
问一个像我这样的非洲女人
Fakat ne hikmettir ki TARANTA - BABU
这种事情!
büsbütün tersine burda bu!.
对于我们,饥荒是确确实实的死亡;
Bir öyle şaşılası
富裕,无止无尽的快乐。」
dünya ki burası,
bollukla ölüyor,
这是什么样的智慧,塔兰塔-芭布,
kıtlıkla yaşıyor.
在意大利这里它正好相反。
Varoşlarda hasta, aç kurtlar gibi
人们死在富裕的时代:
insanlar dolaşıyor
当饥荒来到反而能活下去。
ambarlar kilitli
在罗马的城郊
ambarlar buğdayla dolu..
男人们像有病的饿狼般走着;
Tezgâhlar
但谷仓都上了闩,加了锁
ipekli kumaşla dokuyabilir
虽然谷仓里满满的是稻谷!
topraktan güneşe kadar giden yolu.
织布机能织够铺
İnsanlar yalnayak
从这里到太阳去的路
insanlar çıplak...
那么多的丝布,
Bir öyle şaşılası
而人们却走路无鞋
dünya ki burası,
人们穿得破破烂烂。
balıklar kahve içerken
多么昏乱的世界!
çocuklar süt bulamıyor.
当鱼在巴西喝咖啡
İnsanları sözle besliyorlar,
这里的婴儿却连奶都没得喝...
domuzları patatesle...
他们用空话喂人,
用上选的马铃薯喂猪。